Pirinç Boğa İşkencesi |
Pirinç dökümcüsü Atina’lı Perillos, Agrigentum Tiran’ı Phalaris için yeni bir suçlu öldürme yöntemi icadı olarak, tamamen pirinç’ten içi boş ve bir tarafında kapı bulunan bir boğa yaptı. Kurban boğanın içine kapatılıyor ve sonra boğa altına yerleştirilen ateşle metalin rengi sıcaktan kırmızıya dönene kadar ısıtılıyor, böylece kurbanın içeride yavaşça kızararak ölmesi sağlanıyordu. Boğanın başı, karmaşık bir sistemle tüp ve tapalarla yapılmıştı ve böylece mahkumların çığlıkları kızmış bir boğa böğürmesine dönüştürülebiliyordu. Söylendiğine göre boğa tekrar açıldığında, kurbanın kavrulmuş kemikleri mücevher gibi parlıyordu ve bunlardan kolye yapılıyordu.
Pirinç boğayı beğenerek sipariş vermiş olan Phalaris, boğanın boynuzundaki ses sisteminin bizzat Perillos’un kendisi tarafından test edilmesini istemiş, Perillos içeri girince hemen kapıyı kapatmış ve ateşi yakarak bu icadın ses sisteminin çalışıp çalışmadığını Perillos’un çığlıklarından öğrenmeye çalışmıştı.
Perillos’un ölmesine ramak kala, Phalaris kapıyı açarak onu dışarı çıkarmıştı. Onu boğadan çıkardığında, Perillos icadı için bir ödül alacağına düşünürken; bunun yerine Phalaris tarafından bir tepenin başından aşağıya yuvarlayarak öldürülmüştür. Söylendiğine göre Phalaris, Telemachus tarafından tacı elinden alındığında, kendi siparişi olan bu pirinç boğanın içinde öldürülmüştür.
Roma kayıtlarına göre Pirinç boğa bir işkence aleti olarak Hristiyanları öldürmek için de kullanılmıştır. Hristiyan efsaneleri, Aziz Eustace’in karısı ve çocuklarıyla beraber İmparator Hadrian, Bergama Piskopos’u olan Küçük Asya’nın ilk Hristiyan şehidi Aziz Antipas’ın ise 92 yılı civarında Roma İmparatoru Domitian tarafından pirinç bir boğada kızartılarak öldürüldüğünden bahseder.
Bir diğer Hristiyan azizi olan Tarsus’lu Aziz Pelagia , söylendiğine göre 287 yılında Roma İmparatoru Diocletianus tarafından pirinç boğada kızartılmıştır.
Herodot’ a göre, pirinç bir boğanın içerisinde kızartılmak Antik Yunan da işkencenin en bilinen yöntemiydi. Genel tanımlamalara dayanarak, genellikle ölümcül olduğundan, bu işkenceden ziyade bir idam yöntemiydi ve sorgulama için çok fazla kullanılmıyordu.
Söylenenlere göre, pirinç boğanın nasıl yapıldığının ve kullanıldığının detaylı açıklamasını ilk defa MÖ 2. yüzyıl’da Satirist (hiciv yazarı) Lucian vermiştir.
Pirinç boğayı beğenerek sipariş vermiş olan Phalaris, boğanın boynuzundaki ses sisteminin bizzat Perillos’un kendisi tarafından test edilmesini istemiş, Perillos içeri girince hemen kapıyı kapatmış ve ateşi yakarak bu icadın ses sisteminin çalışıp çalışmadığını Perillos’un çığlıklarından öğrenmeye çalışmıştı.
Perillos’un ölmesine ramak kala, Phalaris kapıyı açarak onu dışarı çıkarmıştı. Onu boğadan çıkardığında, Perillos icadı için bir ödül alacağına düşünürken; bunun yerine Phalaris tarafından bir tepenin başından aşağıya yuvarlayarak öldürülmüştür. Söylendiğine göre Phalaris, Telemachus tarafından tacı elinden alındığında, kendi siparişi olan bu pirinç boğanın içinde öldürülmüştür.
Roma kayıtlarına göre Pirinç boğa bir işkence aleti olarak Hristiyanları öldürmek için de kullanılmıştır. Hristiyan efsaneleri, Aziz Eustace’in karısı ve çocuklarıyla beraber İmparator Hadrian, Bergama Piskopos’u olan Küçük Asya’nın ilk Hristiyan şehidi Aziz Antipas’ın ise 92 yılı civarında Roma İmparatoru Domitian tarafından pirinç bir boğada kızartılarak öldürüldüğünden bahseder.
Bir diğer Hristiyan azizi olan Tarsus’lu Aziz Pelagia , söylendiğine göre 287 yılında Roma İmparatoru Diocletianus tarafından pirinç boğada kızartılmıştır.
Herodot’ a göre, pirinç bir boğanın içerisinde kızartılmak Antik Yunan da işkencenin en bilinen yöntemiydi. Genel tanımlamalara dayanarak, genellikle ölümcül olduğundan, bu işkenceden ziyade bir idam yöntemiydi ve sorgulama için çok fazla kullanılmıyordu.
Söylenenlere göre, pirinç boğanın nasıl yapıldığının ve kullanıldığının detaylı açıklamasını ilk defa MÖ 2. yüzyıl’da Satirist (hiciv yazarı) Lucian vermiştir.
Yorum Gönder