Türk Kelime Anlamı ve Soyu

Türkler
Târihî şahıs, boy ve millet adlarının teşekkülüne göre Türk kelimesinin aslı, "türümek" fiilinden gelmektedir. Bu fiilden yaratılmış kişi ve insan manasına gelen "türük" ve nihayet hece düşmesiyle "Türk" kelimesi ortaya çıkmıştır. Nitekim Anadolu'da bir kısım göçebeler de "yürümek"ten "yürük""yörük" adını almışlardır. Türk kelimesi, ayrıca çeşitli kaynaklarda; "töreli""töre sahibi""olgun kimse""güçlü""kuvvetli""terk edilmiş""usta demirci" ve "deniz kıyısında oturan adam" anlamlarında kullanılmaktadır.
Türk kelimesi, yazılı tarih kaynaklarında ilk kez Çin kaynaklarında; "Pinyin: dīng líng",  "dīng líng""chì lè", "tiě lè" olarak geçmiştir. Milattan sonra 552'de kurulan Göktürk Kağanlığı bağlamında "tū kué" sözcüğü kullanılmıştır. "Türk" sözcüğünün etimolojisi, yani kökeni ve özgün anlamı, açık değildir. 10. yüzyıla ait Uygurca metinlerde Türk, "güç, kuvvet" anlamında kullanılmıştır. Ancak Göktürk Kağanlığı'nın çözülmesinden iki yüzyıl sonrasına ait olan bu kullanımın, siyâsî / tarihî bir referansa sahip olması olasılığı güçlüdür. En büyük insan topluluğu (türü)" anlamına geldiği de ileri sürülebilir.
Türk kelimesini Türk devletinin resmî adı olarak ilk defa kullanan devlet, milâdi 7. ve 8. yüzyıllarda (681-745) hüküm süren Göktürk Devleti'dir.

Türkler'in Kökeni

Türkler ve Nuh'un Oğlu Yafes

Türkler, dünyanın en eski, asîl, büyük devletler kurup pek çok meşhûr şahsiyetler yetiştiren medenî milletlerindendir. Türkler, Nuh (A.S.)'nin Oğullarından Yafes'in "Türk" adlı oğlunun neslindendir.
Nuh (A.S.)'nin oğlu Yafes, mü'mindi. Evlâdı çoğalınca onlara reis olmuştu. Hepsi de dedelerinin gösterdiği gibi Allah'a ibadet ediyorlardı. Yafes, nehirden geçerken boğulunca; Türk ismindeki küçük oğlu, babasının yerine geçti. Gittikçe artan nesli, Türk adıyla anılmaya başlandı. Bu Türkler, ataları gibi mümin, sabırlı ve çalışkan insanlardı. Zamanla çoğalarak Asya'ya yayıldılar.
Türkler'in başına geçen bazı zâlim hükümdarlar, semâvî dini bozarak onları putlara taptırmaya başladı. Bugün Sibirya'da yaşayan Yâkutlar, bunlardan olup hâlâ puta tapmaktadır. Dinden uzaklaştıkça eski medeniyet ve ahlâklarını da kaybetmişlerdir.
Bilinen en eski Türk kavmi, Çinliler'in "Hiong-nu" dedikleri M.Ö. 3. yüzyılın başından itibaren tarih sahnesinde görülen Hunlar'dır. Bu kavmin ana yurdu, Tienşan'ın kuzey kesimiyle batıdaki Altay Dağları, Orta Urallar ve Hazar Deniz'inin kuzey sıırları içinde kalan vadiydi. Şen-yu denilen hükümdarlarının ordugâhı, Orhun ırmağı kıyısında bulunuyordu. Nüfusun artışı ve fütuhat isteği gibi iki büyük sebeple yayılmaya başladılar ve Çin hudutlarına kadar olan bölgeyi ele geçirdiler.

Yorum Gönder