Yumurta-yı Hümayun(Padişah Yumurtası)

   Padişahlar Topkapı Sarayı'na geldiğinde mükellef bir iftar sofrası kurulması ve padişahın özel olarak hazırlanmış yumurta yemesi bir hanedan geleneğiydi. 
Bu yumurtaya "Yumurta-yı Hümayun" denir ve özenle hazırlanırdı. 

Arşivlerde geçen tarifine göre Yumurta-yı Hümayun hazırlanmasından önce soğan halka şekilde kıyılır Halep yağında iyicene kavrulur sonra ince dilimlenmiş pastırma ilave edilip biraz su yeteri kadar şeker ve sirke katılarak bir iki taşım kaynatıldıktan sonra açılan yuvalara günlük yumurta kırılır kapağı kapatılarak kaskatı olmayacak dercede pişirilirdi.
Bundan sonra sıra çöp veya fırın kebabına gelirdi. Ardından kıymalı peynirli ıspanaklı kol bohça ya da telaş kebabı yenirdi.
Sonrasında elmasiye tatlısı muhallebi veya güllaç gibi tatlılar alınırdı.
Nihayet ekşili bamya sofraya gelir ki bu yemekte birinci turun bitip ikinci turun başladığının işaretiydi.
İkinci tur tavuk yada fırında hindi ile başlardı. Bunlar fıstıklı üzümlü kestaneli ciğerli katılı ve baharlı ala iç pilav ile doldurulmuş olurdu.
Bundan sonra bol etli mevsim sebzeli yine mevsimine göre zeytinyağılı barbunya enginar imambayıldı taze veya çalı fasulye gibi yemekler yenir nihayet ortaya kat kat bıldırcınlı beyinli halis amberbu pirinçten mutlaka vakfıkebir yağı ile pişmiş tepeleme pilav tepsisi gelirdi.
Topkapı Sarayı'ndaki geleneksel iftar ziyafeti en sonunda sofraya gelen cevizli fıstıklı veya kaymaklı baklava ile son bulurdu...
Tabi ki bu kadar yemekleri bir insan yiyemez.Bu kadar yemek olmasının sebebi, sofraya gelen her çeşit yalnızca tadılır yemek neredeyse hiç dokunulmadan olduğu gibi saray hizmetkârlarına nöbetçilere halayıklara(temizlikçi) beslemelere gönderilirdi...