Şeyh Şamil Vefatı |
1870 yılının hac mevsiminde Mekke-i Mükerreme'ye akın eden onbinlerce mü'min çok sevinçliydi. Hem Arafat'a çıkıldığı gün Cuma'ya denk geldiği için "Haccı Ekber" yapmış olacak, hem adını yıllardır dillerinden düşürmedikleri İslam Kahramanı Şeyh Şamil'i göreceklerdi.
Kâbe-i Muazzama'yı tavaf eden hacı adayları birbirine "Şeyh Şamil nerede?" diye soruyor, daha sonra ondan tarafa yöneliyorlardı. Mahşeri kalabalık izdiham meydana getirince idareciler herkesin bu şanlı mücahidi görebilmesi için onu Kabe'nin damına çıkarmaktan başka çare bulamadı. Böylelikle on binlerce mü'min Şeyh Şamil'i gördü.
Medine-i Münevvere'de
Medine-i Münevvere'ye ulaşan Şeyh Şamil'in aylardır devam eden rahatsızlığı iyice artmış bulunuyordu. Ancak o bu acılarına aldırış etmeyerek doğruca Ravza-i Mutaharaya gitmiş, Peygamber Efendimizin (sav) makberinin karşısında ellerini kavuşturarak selam vermiş, salat u selam getirmeye başlamıştı. Hastalığın acısını duymaz olmuştu. Mutluydu. Cenab-ı Hakk en büyük arzusunu gerçekleştirmeyi de nasip etmişti. Medine-i Münevvere'ye geldiğini işiten ahali, onu görmek üzere koşuşmaya başlamıştı.
Şeyh Şamil, bu fani dünyadaki vazifelerini ve hazırlıklarını bitiren bir yolcu edasındaydı. Ahaliyle ve yakınlarıyla vedalaşıyor, helalleşiyordu.
O ihlaslı çalışmış gayret etmişti. Yaptığı her işi Allah için, Allah'ın rızasını kazanmak için yapmıştı. Tıpkı Celaleddin Harzemşah gibi, muvaffak olup olmamayı değil, Allah yolunda gayret etmeyi düşünmüştü. Muvaffak edip etmemek Allah'ın bileceği işti. Kendisinin işi sadece ve sadece gayret göstermekti.
Şeyh Şamil Vefatı
17 Şubat 1871 günü Şeyh Şamil'in arzusu üzere Şeyh Ahmedürrıfai davet edilmişti. Odada sadece oğlu Muhammed Kâmil ile bu muhterem insan vardı. Şeyh Ahmedürrıfai "veda vaktinin" geldiğini anlamıştı. Devamlı Kelime-i Şehadet getiriyordu. Şeyh Şamil de şehadet parmağını kaldırarak şehadet kelimesini tekrarlıyordu. İşte bu şekilde akşam ezanına 15 dakika kala şehadet kelimesini söyleye söyleye Şeyh Şamil vefat etti, ruhunu Rahman'a teslim etti.
Şeyh Şamil'in cenaze namazı Mescid-i Nebevi'de, yani Peygamber Efendimizin de (sav) medfun bulunduğu mescidde muazzam bir cemaatin iştirakiyle kılındı. Kafkasların bu şanlı mücahidi, Ehl-i Beyte, yani Peygamber Efendimizin ailesine mensup zevat-ı kiramın ve pek çok sahabenin bulunduğu Cennetü-l Baki'de, Ehl-i Beyt'in hemen yakınına defnedildi.
74 yaşında Rahmet-i Rahman'a kavuşan bu İslam kahramanının mücadelesi zayi olmadı. Onun yaktığı istiklal meşalesi yıllar sonra yeniden, bu defa söndürülemeyecek bir şekilde alevlendi. Dudayev, Basayev gibi kahramanlar çıktı. Çeçenistan'da Rus ordularıyla mücadeleye giriştiler ve sonunda zaferi kazandılar.
Şeyh Şamil'in Kafkaslar'da diktiği istiklal ve hürriyet filizi gür bir ağaç olmuş, etrafa dal budak salmıştı. Aradan yıllar geçmiş olsa da mü'minler onu sevgiyle, muhabbetle yâdetmeye devam ediyordu.
Kaynak:Meşhurların Son Anları/Burhan Bozgeyik
Yorum Gönder