Çanakkale Savaşı: Anafartalar ve Conk Bayırı Zaferi

çanakkale savaşı
Çanakkale Savaşı: Anafartalar ve Conk Bayırı Zaferi
   Birinci Dünya Savaşı, dünya tarihi açısından çok büyük bir olaydı. Her renk ve dilden insan birbirinin boğazına sarılmış ve oluk gibi kan akmış, can verilmiştir. Dünya savaşı denilmesinin nedeni, savaşa katılan devletlerin çokluğundan ve savaşın uzun sürüşünden ziyade "topyekün" bir mücadele olmasıydı.

   Birinci Dünya Savaşı başlar başlamaz hızla yayılarak büyüdü ve dünyayı ellerinin arasına aldı. Savaşın siyasi ve ekonomik nedenlerinin yanında biri de Doğu Sorunu ve çok uluslu bir yapısı olan Osmanlı Devleti'nin dağılmasıyla birlikte toprakları üzerinde ulus devletlerinin kurulmuş olmasıydı.

   En geniş olduğu zamanlarda sınırları 20.840 km²'ye ulaşan, Slovakya ve Ukrayna'dan, Somali ve Yemen'e, Kafkasya'dan Cezayir'e uzanan bu topraklar üzerinde otuz kadar devletin çıkmış olması, savaşın bir bakıma özelliğini de yansıtmış olur.

   Büyük Devletler (İngiltere, Rusya, Fransa) Osmanlı'nın kerhen de olsa birbirlerine karşı tampon devlet olarak hayatına devam ettirmesi hesabına, savaşın çıkışına kadar bağlı kalmış, 19.yüzyılın sonunda meydana gelen gelişmelerle birlikte, bu stratejiden çark etmeye başlamışlardı. Özellikle İngiltere'nin Kıbrıs'ı, Mısır'ı, Fransa'nın Tunus'u işgalleri, Sultan İkinci Abdülhamit'i üzüp endişelendirerek bölgeyle ilgilenmeye başlayan Almanya'ya yaklaştırmıştı.

   Başta Enver Paşa olmak üzere ittihatçıları yanına çeken ve Osmanlı'dan destek alan Almanya'ya bir dizi ekonomik imtiyaz da tanınmış, Almanya ile nefes alınıp verilir hâle gelinmişti. Bu gelişmeler ve Alman nüfusu, Boğazlar'la ilgili ticari ve stratejik çıkarları olan İngiltere, Fransa ve Rusya'nın hoşuna gitmedi. Rusya'nın "Hasta Adam" olarak gördüğü Osmanlı'ya ömür biçen biçeneydi.

   Osmanlı Devleti yalnızlıktan kurtulmak için savaş öncesinde gruplara (İttifak ve İtilaf) ayrılan Avrupa'da yalnız kalmıştı. Bunun üzerine rota, savaşı kazanacağı zannedilen Almanya'ya çevrildi. 29 Ağustos 1914'te Türk-Alman ittifakı imzalanmıştı. Artık savaş çanları Osmanlı için de çalmaya başlamıştı.

   İtilaf devletleri, Osmanlı'nın savaş dışı kalmasına çalıştılarsa da, İttihat-Terakki ve lider kadrosundan Enver Paşa ve diğerleri Almanya'nın savaşı kazanacağına, elden çıkan toprakların geri alınacağına inanıyorlardı. Goben ve Breslav adlı armadaların da Osmanlı'lara sığınıp (sığındırılıp) Rus limanlarını bombalaması ile Osmanlı'da fiilen, savaşa girmiş oldu. Başlangıçta Osmanlı Devleti'nin başına bela olacağını düşünen ve yüz vermeyen Almanya; yenilmeye başlayınca bir oldubittiye getirerek Osmanlı Devleti'ni savaşa soktu; cephelerin sayısı arttı. Almanya yükünün yarısından çoğunu Osmanlı'nın sırtına yükledi.

   Almanya ve Osmanlılar, önce Rusları Doğu Anadolu ve Kafkaslar'da bertaraf etmeyi,ardından da Süveyş Kanalı ve Mısır'da İngilizleri mağlup etmeyi hesaplıyordu. Buna karşılık, İngiltere de Güney Irak ve Çanakkale cephesini açmış, Osmanlı Devleti daha savaşın başında Kafkasya,Kanal,Irak,Çanakkale cephesinde savaşmak zorunda kalmıştı.

   Birinci Dünya Savaşı'nın kısa sürede biteceği hesaplanmıştı. Ancak 1915'e gelindiğinde hesapların tutmadığı görüldü. İnsan, cephane ve mali kaynak ihtiyacının artmasına rağmen, yine de savaşı durdurmak isteyen azdı. Bu dönemde Loyd Goerge ve Churchill, İngiltere'de yeni bir öneri ile ortaya çıktı. Çanakkale Boğazı denizden geçilebilir, böylelikle Gelibolu Yarımadası alınarak İstanbul yolu açılabilir, Osmanlı ortadan kalkabilirdi.

   İngiltere, Fransa, Rusya; savaşta Almanlar gibi iki cephede savaşmak zorunda kalmıştı. İngiltere ve Fransa'nın Rusya ile bağlantısı kalmamıştı. Almanya denizaltıları ile Kuzey Buz Deniz'i ve Baltık Denizi'ni abluka altına almıştı. O sırada Osmanlı Devleti de boğazları kapatmıştı. Rusya güç durumdaydı. Savaş sanayi çökmek üzereydi. Cephanenin yanı sıra ilaç ve yiyecek bakımından da yardıma ihtiyacı vardı. En önemlisi Rusya'da ihtilal ortaya çıkabilir ve Rusya savaş dışı kalabilirdi. Bu ihtimalden korkan müttefiklerin Rusya'ya yardım etmekten başka seçeneği yoktu. Rusya'ya giden en kestirme yol ise Çanakkale'den geçiyordu. Üstelik böylelikle Süveyş Kanalı ve Hindistan yolu üzerindeki Türk tehlikesi de kalkmış olurdu. Bunun için İstanbul'un alınıp Osmanlı'nın susturulması gerekmekteydi.
conkbayırı
Conkbayırı'nda Anzaklar

   Rusya, Çanakkale Cephesi'nde müttefiklerinin zaferi ile bilhassa ekonomik sıkıntıdan biraz olsun kurtulacaklarını umuyorlardı. Üstelik İstanbul ve Boğazlar'ın işgal edilmesiyle Osmanlı savaş dışı bırakılacaktı. İtalya ve Balkan ülkelerinin de İtilaf devletleri yanında savaşa katılmasını sağlamak da Çanakkale Cephesi'nin açılma sebeplerindendi. Çanakkale geçilirse savaş kısa zamanda bitebilirdi.

   Osmanlı Devleti, Çanakkale Savaşı başlamadan önce Boğazlar, Alman ve Avusturya gemileri dışındaki devletlerin gemilerine kapatılmıştı. Müttefik devletler 18 Mart 1915'teki deniz harekatına başlamadan önce, donanmalarıyla Çanakkale Boğazı girişindeki Gelibolu Yarımadası'ndaki ve Anadolu Yakası'ndaki Türk savunma hatlarını bombardımana başladı. Deniz hârekatından önce savunma hatlarını bozup Boğaz'dan rahatça geçmek istiyorlardı.

   Çanakkale Savaşı, yaklaşık sekiz ay sürmüş ve siper savaşı şeklinde geçmişti. Makineli tüfeklerin kullanılması, savaşın siper savaşı hâlini almasında, can kaybının artmasında ve savaşın uzamasında etkili oldu. Taraflar arasında mesafe bazı yerlerde 8-10 metreye kadar düşüyordu. Mehmetçikler Arıburnu, Seddülbahir, Kumkale, Anafartalar, Conkbayırı'nda kahramanca savaşarak düşmana geçit vermediler.

   Müttefiklerin Seddülbahir ve Arıburnu bölgesine asker çıkarma hârekatında, karşılarında Mustafa Kemal'i buldu. 9 Ağustos 1915'te Anafartalar Grup Komutanlığına getirilen Mustafa Kemal 9 ve 10 Ağustos'ta bu bölgeleri ve Conkbayırı bölgesindeki kuvvetleri taarruza geçirdi ve Anafartalar bölgesinin tamamına hâkim oldu ve kendisi de Anafartalar kahramanı olarak anıldı. Nitekim Churchill Anafartalar Muharebesi için şunları söylemiştir:
   "Türkler öyle bir savunmaya girmişlerdir ki canlarını veriyorlar ama vatan topraklarından bir karış bile vermiyorlar. Çanakkale Savaşı bir meydan, hârekat harbi değildir. Küçük bir âlem üzerinde binlerce, on binlerce, yüzbinlerce insanın kucak kucağa, boğaz boğaza boğuşmasıdır..."


conkbayırı
Çanakkale Savaşı Mustafa Kemal
   8 Ay 14 gün süren ve iki taraftan 700 bin kişiye varan insanın katıldığı Çanakkale Savaşları, Ocak 1916'da sona erdi. Savaşta Türkler 252.000, İngilizler 205.000 ve Fransızlar 47.000 kayıp verdi.

   Çanakkale Savaşı Dünya ve Türk Tarihi bakımından da büyük sonuçlar doğurmuştur. Zaferden sonra, Rus cephelerinde ümitsiz saldırılar ve savunmalar, sürekli felaketler, firarlar, milli ekonominin çöküşü, millî yapının yıkılmaya başlaması Bolşevik ihtilali ile sonuçlanmıştır.

   Çanakkale'de müttefik donanma ve ordusunun ağır mağlubiyeti, sömürgeci devletlerin sanıldığı gibi güçlü olmadığını dünyaya göstermiş, İngiltere'de Lloyd George hükümeti düşmüştür. Sömürge imparatorluklarının dağılma ve çözülme dönemine girmesine önemli bir adım olmuştur.

   Çanakkale Savaşı, İsrail Devleti'nin kuruluşuna yol açan gelişmelere zemin olması yanında; İngiltere'nin tahrikleriyle ayaklanan Arapların da Osmanlılardan ayrılmasını çabuklaştırdı.

   Çanakkale cehenneminde Mehmetçik dünya milletlerine vatan sevgisinin büyüklüğü, savaş sanatının inceliklerini öğretmekle kalmamış, insani değerlerden yoksun insanlara insanlığı da öğretmiştir. Anzak, Avusturalya, Yeni Zelanda, İrlanda askerleri burada gördükleri durum karşısında hayrete düşmüşlerdi.

   Çanakkale'de eğitim görmüş binlerce aydın kişinin kaybı, ülkenin sosyopolitik dokusunu da etkilemiş, entelektüel ilerleyişi baltalamıştır.

   Müttefiklerin deniz ve kara savaşlarında geri püskürtülmeleri, milletin moralini düzeltmiş, Osmanlı Hükümeti'ne duyulan güven artmıştır. Bu öz güven, Kurtuluş Savaşı'nın ilk kıvılcımlarını parlatacak, Millî Mücadele'nin ve Türk milliyetçiliğinin de yolunu açacaktır.


Kaynak:Muhteşem Türk Zaferleri/Akçağ Yayınları




Yorum Gönder